TÜRKİYE’DEKİ UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ -1
Saklı kalmış ve bilinen güzellikleri ile, ülkemizin her yeri cennetten bir köşe gibi adeta. Gerek zengin tarihi ve stratejik konumu, gerekse doğal güzellikle ile Türkiye, dünyanın göz bebeği konumunda. UNESCO, her yıl dünya üzerinde önemli yerleri koruma altına alarak, bizden sonraki nesillere de miras bırakıyor. Türkiye’de UNESCO tarafından korunmaya alınmış 8 muhteşem yere dilerseniz birlikte göz atalım.
Divriği Ulu Camii / Sivas
Estetik mimari yapısı ile, Anadolu’nun geleneksel taş işçiliği örneklerinin en iyi şekilde sergilendiği caminin yapımına 1228 yılında başlanmış. Divriği Ulu Camii, Anadolu Selcuklu devletine bağlı Mengücek Beyliği döneminde yapılmış. Camiİ, Süleyman Şahın oğlu Ahmet Şah tarafından yaptırılmış. Darüşşifa ise Ahmet Şah’ın eşi Melike Şah tarafından yaptırılmış.
Cami, Ahlat’lİ ve Tiflis’li ustaların elinden çıkan harika motiflerle donatılmış. Dünyanın en çok dikkatini çektiği konu da motiflerin inceliği. Eseri farklı kılan en önemli özellik; motiflere bakıldığında simetrik olan, fakat onbinleri bulan motiflerin hiç birinin birbirine benzememesidir.1985 yılında UNESCO Dünya Miras listesine alınmış.
Nemrut Dağı / Adıyaman
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde Nemrut Dağı yamaçlarında bulunan bölge UNESCO tarafından korumaya alınmış. 2150 metre yüksekliği bulunan Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdar olan Kommagene Kral 1. Antiochos’un yaptırdığı mezarı, anıt heykelleri ile bölge görülmeye değer.
Muhteşem manzarası ve Helenistik döneme ait kalıntıları ile Nemrut Dağı ziyaret edilmeye değer yerlerden. Burada bulunan heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmış ve zamana karşı korunmuş. Öğrendiğime göre kral mezarı bölgede henüz keşfedilememiş. Nemrut Dağı ayrıca Güneşin doğuşunu ve batışını izlemek için de gidilebilecek nâdide yerlerden birisi.
Safranbolu / Karabük
Batı Karadeniz’de yer alan ve Karabük ilçesi olan Safranbolu, coğrafi konumu sebebiyle uzun dönemlerden beri sürekli yerleşim görmüş. Türk kent yapısının bozulmamış tarihini günümüze kadar getiren Safranbolu evleri görülmeye değer yerlerden.
Safranbolu adını burada yetişen bir baharattan almış. Bu baharatın ismi safran ve 1 kilosu yaklaşık 20 bin TL civarında satılıyor. Hindistan, İran, İspanya Fransa’da da bu baharat yetişiyor. Fakat, dünyanın en kaliteli safran Çiçeği Safranbolu’da bulunuyor. Safran bitkisi kozmetik, gıda ve temizlik gibi bir çok sektörde kullanılıyor.
Ahşap ve kendine has evleri ile sit alanı ilan edilen Safranbolu ayrıca lokumu ile de meşhurdur. Buraya gelmişken ahşap hediyelik eşyalar ve Safranbolu lokumu almadan gitmeyin derim.
Troya Antik Kenti / Çanakkale
Burası Dünya’da bulunan en ünlü antik kentlerden birisi. Bulunduğu çoğrafi konum ve burada yaşamış olan uygarlıklar nedeniyle Troya, önemli bir konumda bulunuyor. Troya, göstermiş olduğu katmanlaşma ile de, Avrupa’da arkeolojik alanlar içi referans olarak kabul ediliyor. Buraya geldiğinizde birçok yabancı turistin olduğunu göreceksiniz. Troya Antik Kenti için geldiğinizde Çanakkale merkezi gezebilir, Truva At’ı ve Çanakkale Şehitler Anıtı’nı da ziyaret edebilirsiniz.
Diyarbakır Kalesi – Hevsel Bahçeler / Diyarbakır
7 bin yıllık geçmişi ile Diyarbakır Kalesi dünyanın en eski surlarına sahip. Surların ve burçların hala orjinalliğini koruduğu Diyarbakır Kalesi dünya tarihi için önemli bir miras niteliğine sahip.
Hevsel Bahçeler ise Dicle kıyısına kurulmuş verimli ve bereketli topraklar olarak biliniyor. Bahçe kültürünün önemli olduğu bir coğrafya üzerinde, Hevsel Bahçeler önemli bir konuma sahip. Hevsel Bahçeler 8 bin yıl bahçe olarak kullanılan tarımsal değeri olan kültür açısından da önemli bir yer. Yaklaşık 780 hektar olan arazi verimli topraklara sahip ve UNESCO tarafından dünya mirası kabul ediliyor.
Görkemli YapısI İle Dİyarbakır Kalesi Doğasıyla Heves Bahçelere Gitmeye Ne Dersin!
Çatalhöyük Neolitik Kent / Konya
İçerilerine çatılardan girilen birbirine bitişik olan evlerden oluşan ve sokakları olmayan bir yerleşkeden bahsediyoruz. Çatalhöyük’de bulunan kalıntılara bakılırsa, güçlü sanatsal ve kültürel kalıntılar görmek mümkün. Buraya gelip te etkilenmemek elde değil. Bir dönem burada insanların farklı kültürlerde yaşandığı hayal edilince insanı heyecanlandırıyor. İnsanlığın gelişmesinde toplumsal hayata geçişin önemi oldukça büyük. Burada Doğu Höyüğü ve Batı Höyüğü bulunuyor. Her iki höyüğün farkı ise yaşanma tarihleri olarak geçiyor. Burası Köylerden kentlere geçiş döneminin en eski ve ilk örneklerinden olduğu için UNESCO tarafından korunmaya alınmış.
Efes / İzmir
Efes; Ayasuluk Tepesi, Çukuriçi Höyük, Meryem Ana Evi ve Efes Antik Ken’i olmak üzere 4 bölümden oluşuyor. Efes Antik dönemin en merkezi yerlerinden biriydi. Bu bölge 9000 yıl hiç aralıksız yerleşim gören Efes, farklı dönemlere ve dinlere ait mimari ve kalıntıları günümüze kadar getirerek bugüne ışık tutmuş. Meryem Ana Kilisesi de burada bulunduğu için Hristiyanlar tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir bölge haline gelmiş. Buraya gelip yapıları gördüğünüzde çok etkileneceğinize eminim.
Hattuşaş – Hitit Başkenti / Çorum
Burası Hitit İmparatorluğu’nun Anadolu’daki başkenti ve en önemli merkezi konumundaymış. Bu bölgenin ilk sahipleri olan Hatti’ler buraya Hattuş ismini vermiş.Bölge Hitit’lilerin eline geçtikten sonra ise Hattuşa adını almış. M.Ö 1700 tarihinde Kussara şehri Kralı Anitta tarafından alınan Hattuşa yine Anitta tarafından yıkılmış. Yaklaşık 100 yılı bulan bir sürede şehir 1. Hattuşili tarafından tekrar kurulmuş ve uzun süre topluluk olarak burada yaşamışlar. Burası 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan görülmesi gereken yerlerden.
http://www.geziko.com/blog/turkiyedeki-unesco-dunya-miras-listesi-1/