LEH’LERİN ÜLKESİ POLONYA
Hikayesi şöyle. 1795 de Almanya Avusturya ve Rusya bu ülke topraklarını paylaşırlar. Her seferinde bizler farklı insanlarız diyen Lehler, yıllar süren bu özgürlük mücadelelerinde 123 yıl sonunda nihayete ererler. 1918 de bağımsızlıklarını ilan ederek ülke kurulur. Eskilerde Lehistan olarak bilinen bu ülke Polonya adını alarak tarihe adını yazdırır. Polonya hem nüfusu hem yüzölçümü ile, ülkemizin yarısı kadardır. Lehlerin şehir, kültür ve yemeklerini merak ediyorsanız işte size sayacaklarım.
Tabi, Polonya deyince ilk başta aklımıza Varşova gelir. Varşova tarihi boyunca Avrupa ülkeleri arasında önemli bir yer tutmuştur.
Varşova
1944 yılında Nazilerin Varşova’ya girmesiyle şehri talan etmişler. Kiliseler, binalar, marketler, yollar, köprüler, hepsi birden ağır tahrip almış. Şehrin % 85 i talan edilen Varşova hızlı toparlanmış. Şimdi ise o savaştan eser kalmadığını göreceksiniz, fakat hem dünya savaşları hem de bu tahrip nedeniyle Varşova tarihi eserler bakımından oldukça zayıf. Varşova’da birbirinden renkli evleri gözlemleyebilirsiniz. İklim sert, yağmuru soğukluğu eksik olmaz. Eğer kış aylarında ziyaret edecekseniz, mutlaka üzerinizdekiler kalın olmalı. Şehir merkezi düz bir yapıya sahip. Varşova merkezi dışında ise sizleri harika bir yeşil ortam karşılayacak. Varşova’da bilim kültür sarayı ve önünde bulunan fıskiyeli havuzu, sizlere güzel bir fotoğraf hatırası bırakacaktır.
Tarihi müze
(Muzeum palac wilanowie) yani vilanov saray müzesine uğrayacak olursanız, 17. asırdan kalma Kral III. Sobieski tarafından yaptırılan bu muhteşem tarihi dokuyu göreceksiniz. Ancak şehir merkezinden uzak ve Varşova vilayetine sınır bir yerdedir.
Wisla Nehri
Şehri ortadan ikiye ayıran bu nehirden geçip, güzel bir manzara ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Öte yandan köprüden karşıya geçerek Warszawskie zoo adında büyük hayvanat bahçesini de ziyaretler listesine koyabilirsiniz.
Krakov
Şimdi de 13. Yüzyılın vazgeçilmez ticaret şehrindeyiz. Burası ülkenin güneyinde kalıyor. Ülkenin en büyük katedrali burada bulunuyor. Bu katedral 2007 yılında 750. Yılını kutladı. Eğer Avrupa’nın köklü tarihini görmek isterseniz bu şehir tam size göre.
Wieliczka tuz madeni
Tabi bu şehrin birde eski bir tuz madeni var. Bu tuz madeni şimdilerde müze olarak kullanılıyor. Labirenti anımsatan bu madenin uzunluğu 300. km’dir. İnsana ne kadar korkutucu geliyor değil mi? Fakat rehberler sadece size 3,5 km’sini gezdiriyorlar. Derinliği ise 327 metredir. Bu madende St. Barbara’nın tuzdan heykelini görebilirsiniz. Yine kaya tuzundan yapılma bir de mor şamdan görebilir ve fotoğraflaya bilirsiniz.
(Bialowieska) Bialpwieza ormanı
Okunması zor olan bu ormanın yine okunması zor olan Puszcza Bialowieska şehrinde bulunur. Bu şehir Beyaz Rusya’ya sınırdır. Bir macera tutkunuysanız, buraya uğrayın derim. Bu ormanda 900 çeşit bitki ve ağaç türü bulunmakta, ayrıca yabani hayatı da barındıran bu ormanda Polanya’nın meşhur bizonlarını kaçışırken görebilirsiniz. Bunun yanı sıra 1929 yılında getirilen kanada geyikleri, beyaz kuyruklu kartalları ve Tarpan adlı vahşi atları da, burada görebilirsiniz. Bu orman UNESCO tarafından milli park ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. M.Ö 8000 yıl geçmişi olan bu ormanın % 90’ına halen balta girmemiştir. Yaşadığımız şu metropol dünyasında bu kulağa çılgınca geliyor.
Zakopane kenti
Lesser poland voyvodanlığına bağlı bu küçük semtte inanamayacağınız güzellikte ahşap evleri göreceksiniz. Ben bu evlere modern demenin düşük bir ifade olduğu kanaatindeyim. Sağınıza solunuza isterseniz yukarıya bakın her yerde ağaçların ve yeşilliğin olduğunu göreceksiniz. İşte tam yeşilliğin ortasında kocaman çatıları olan her biri 3 er katlı evlelerin olduğu bir yer. Rivayetlere göre evlerin birçoğu göre 1820’lerde İsviçre usulüne uygun olarak inşaa edilmiş.
Zakopane’ye gelen turistler genellikle dağcılık ve kayak yapmak için gelirler. Kent dağlarla çevrilidir. Ve bir de olimpiyat şampiyonaları için uluslar arası kayak merkezi bulunuyor. Gubalowka dağına çıkarak Zokopane kent merkezinin muhteşem görüntüsünü izleyebilirsiniz. Gubalowka dağında yürüyüş yolu vardır. Bu yüzden araçsız da dağa çıkabilir ve nefesinizi açabilirsiniz. Şehire geri döndüğünüzde bir hayli acıkmış olacaksınız, işte bu yüzden size Zakopane semtinin krupowki caddesine yönlendirmek isterim. Orada Tatra dağları çevresine özgü yerel halkın birçok yemek çeşidini bulacaksınız. Ayrıca zakopane’nin en eski sokağı olan Koscieliska’da bulunan (Museum of Zakopane stlye) müzeside gezi listenizde bulunsun derim. Bu müzeye giriş 7 zloty’dir. Zloty polonya’nın para birimidir. 2 zloty 1 Türk lirası etmektedir.
Morskie Oko dağı
Tabi bir de Morskie Oko dağı var. Denizin gözü anlamına gelen bu dağın kartpostallık görüntüsünü görmek için gelmeye değer. .
Kültür
Eva Lipska, Adam Mickiewicz, Jan Kochanowski gibi tanınmış yazarlar, Henryk Sienkiewicz, Reymont gibi Nobel ödüllü edebiyatçıları vardır. Yine 19. yüzyılda yaşamış besteci piyanist, Fredric Chopin’de bu topraklarda yaşamıştır. Polonya halkının tamamı Katolik diyebiliriz, fakat %85 i ibadetten uzak, çoğuda nadir kiliselere gidermiş. Çok nadir kiliselere uğrar. Enteresan olan şey ise, ülkede buna rağmen özel Katolik liseleri bir hayli göze çarpıyor. Roman Polanski dünyaca ünlü yönetmen olarak en tanınmış ismidir.
Polonya mutfağı
Tatra ilinin meşhur yemeği Oscypek’i mutlaka tatmalısınız. Kruvasanı andıran şekliyle bilinen bu hamur işi yemeğin koyun sütüyle inek sütünün harmanlanıp, dondurulmuş şeklini içinde barındırır.
Polonya’ya vardığınızda ilk tanışacağınız yemek türlerinden biride zapiakanka olabilir. Bu fastfood türü yemek Polonya’ya özgü olup, birçok yerde yiyeceğinin restoran ve lokantada görebilirsiniz. Bu fastfood yiyeceği bizdeki Yengen’e benzetebilirsiniz. İsteğe göre üzerine mantar, soğan, maydanoz, ketçap ve acı sos eklenebilir.
Burada meşhur olan bir diğer bir yemek Pierogi’nin şöhreti şöhreti ülke sınırlarını geçerek milli yemekleri haline gelmiştir. Polonya usulü mantı çeşididir diyebiliriz. Bu mantının patatesli, peynirli, kıymalı, hatta reçelli çeşitlerini bulabilirsiniz. İsteğe göre kremalı yoğurtta eklenebiliyor. Sanırım şimdiden iştahınız kabardı.
Ulaşım
Başta Varşova olmak üzere Ankara ve İstanbul’dan Polonya’nın birkaç şehrine direk veya aktarmalı olarak uçabilirsiniz. Tabi seyahatiniz için vize almanız gerektiğini de hatırlatmış olayım.