GÜLLERİN ŞEHRİ ISPARTA
Güllerin mis kokulu diyarı olan Isparta, doğal güzellikleriyle ülkemizin saklı kalmış ve pek bilinmeyen illeri arasında yer alıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri, rengarenk ve muhteşem gül kokulu havasıyla görülmeye fazlasıyla değer.
Gülleri ile meşhur olan Isparta’da toplanan güllerden gül suyu, gül reçeli, krem ve buna benzer kozmetik sektöründe kullanılan birçok ürün üretiliyor. 4 ton gülden 1 kg gül yağı elde ediliyor.1 kg gül yağının fiyatı ise yaklaşık 7.000 Euro civarında satılıyor.
Buraya geldiğinizde Antik Kentleri, Tarihi yapıları, Müzeleri, mağaraları ve kendine has doğası ile dağlarını ve göllerini gezebilirsiniz. Bu kısa girişten sonra Isparta’nın doğal ve tarihi zenginliklerine yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Haydi O zaman Isparta’nın güzelliklerini gezmeye….
Kızıldağ Milli Parkı
Bol oksijenle dolu ormanları kim sevmez ki? Şehir hayatının temiz olmayan havası, gürültüsü ve stresinden bunalanlar ormanlarda kendilerini bulabilirler. Telefonunuzun şarjını doldurduğunuz gibi, ormanlarda kendinizi de sarj etmelisiniz. Kızıldağı Milli Parkı kendinizi yenileyebileceğiniz ve enerji toplayabileceğiniz bir yer. Burası mavi yapraklı sedir ormanlarının bulunduğu, ülkemizdeki tek milli park. Orman içerisinde yürüyüş yolları, piknik alanları ve çadır kurup kamp yapabileceğiniz yerler mevcut. Burası temiz havasından dolayı bazı hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.
Kızıldağ Ormanları flora bakımından çok zengin ve doğal yaşam burada henüz bozulmamış durumda. Ormanda Kurt, çakal, sansar, ayı, tilki ve akbaba gibi yüzlerce türde canlı yaşamını sürdürüyor. Bu milli parkın içinde bulunan Pınargözü Mağarası 12 km uzunluğu ile, ülkemizin en uzun mağarası olma özelliğini koruyor.
Eğirdir Gölü
Eğirdir Gölü büyüklük itibari ile 482 km2 yüzölçümü ile ülkemizin en büyük dördüncü gölü durumunda. Gölün Kuzey tarafında bulunan bölümüne Hoyran Gölü adı verilmiş. Göl doğa ve gökyüzünün durumuna göre farklı renklere bürünebiliyor. Eğirdir Gölü oldukça büyük olduğu için bünyesinde Yeşilada ve ve Can Ada adında iki adayı barındırıyor. Bu adalardan özellikle Yeşil Ada turistik bir yer ve üzerinde Pansiyonlar, balık restoranları ve AyaStefanos adında birde kilise var.
Isparta Müzesi
Özellikle eski yapılara ve tarihi eserlere meraklıysanız, bu müze tam size göre diyebilirim. Binanın yapımı 1984 tarihinde bitmiş. Etnoğrafya ve Arkeoloji müzesi olan Isparta Müzesi 4 bölüme ayrılmış. Müze bölümleri Arkeoloji, Halı, Etnografya ve Yörük olarak dört bölümden oluşuyor. Bölgenin eski evlerine ait lambalar, heybeler, çoban eşyaları, çalgı aletleri ve kadınların giydiği yazmalar da bu müzede sergileniyor. Kazılarda çıkarılan eserler de kronolojik olarak sıralanarak müzede sergileniyor.
Antiocheia Antik Kenti
Isparta’nın Yalvaç İlçesinde bulunan Antik kent M.Ö 281-261 yıllarında Antiocheia tarafından yapılmış. Döneminde Pisidia başkenti olan bölge Kutsal alanları, su kemerleri , tiyatrosu ve geçmişten gelen kalıntılarıyla görülmeye değer.
Davraz Kayak Merkezi
Isparta’da kayak merkezi, evet yanlış duymadınız. Antalya’ya yakın bir şehir olan Isparta’da kayak merkezi de mi olurmuş demeyin. Son dönemlerde turistlerin sıkça ziyaret ettiği kayak merkezi Isparta’ya 26 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ulaşım yolu oldukça rahat ve kayak yaparken de Eğirdir Gölü’nün muhteşem manzarası sizleri bekliyor. Kayak Pistleri oldukça bakımlı ve düzenli olan Davraz, kayak severleri ve buranın tadını çıkarmak isteyenleri bekliyor. Buraya geldiğinizde konaklayacak tesisler bulmakta sıkıntı yaşamayacaksınız.
Eğirdir Kalesi
Eski dönemlerde birçok medeniyetin yaşamış olduğu Isparta’nın en görkemli yapılarından birisi de Eğirdir Kalesi. M.Ö 4. Yüzyılda yapıldığı bilinen Kale, adeta yıllara meydan okuyarak günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmeyi başarmış. Görkemli yapısıyla kale Roma ve Bizans döneminde restore edilmiş. Kalenin manzarası görülmeye değer.
St. Paul Yürüyüş Yolu
Yürüyüş Yolu Antaya’dan başlayarak Yalvaç Pisidia Antiocheia Antik kentinde son buluyor. Ortalama 450 km uzunluğunda olan yürüyüş yolu yürümeyi sevenler için harika bir yer. Türkiye’nin en uzun 2. Yürüyüş yolu olan St. Paul yolunun büyük bir kısmı Isparta sınırları içinde kalıyor. Özellikle turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği yürüyüş yolunda, guruplarla yürüyüş yapanları görmek mümkün.
Kutlubey Ulu Camii
Isparta’nın en eski camilerinde olan yapının 1429 senesinde yapıldığı tahmin ediliyor. 1. Murad döneminde yaşayan Osmanlı Komutanlarından Subaşısı Kutlu Bey ismini alan cami, 1899 senesinde restore edilmiş. Kutlubey Ulu Camii ll.Abdulhamit döneminde yıktırılır ve Ayasofya planına benzer şekilde tekrar yaptırılır. Cami 1914 yılında büyük bir depremde yıkılmış ve 1922 yılında yerine yenisi yapılmış.
Ne Yenir?
Buraya geldiğinizde ilk tatmanız gereken lezzet fırın kebabı olmalı. Fırın kebabı Isparta’yla özleşmiş durumda. Buraya geldiğinizde en iyi Fırın Kebabı’nı Kebap’çı Kadir ve Ferah Kebap’da yiyebilirsiniz.
Burada deniz yok ama göl olduğu için Eğirdir Gölünden çıkarılan ve çevresinde bulunan restoranlarda alabalık ve sazan yiyebilirsiniz. Yine Isparta’ya özgü lezzetlerden olan sazan dolmasının’da tadına bakabilirsiniz.
Karnınızı güzelce muhteşem lezzetlerle doyurduysanız sıra tatlıda.Buraya özgü en güzel tatlı Yalvaç Güllacı. Mutlaka bu hafif tatlının burada tadına bakmalısınız. Güllaç sevmiyorsanız yine buraya özgü kabak tatlısı ve helvanın tadına bakabilirsiniz.
Nasıl Gidilir?
Isparta’ya otobüs seyahati ve kendi aracınızla gidebileceğiniz gibi, havayolu ile de ulaşım sağlayabilirsiniz. İstanbul baz alındığında uçak seyahati ile Isparta’ya 1 saat 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz.
http://www.geziko.com/blog/gullerin-sehri-isparta/