Artvin’e gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken 63 yer
Türkiye‘nin kuzeydoğu köşesinde Gürcistan sınırında yer alan Artvin, hem el değmemiş doğası hem de yüzlerce yıllık tarihi mekanları ile turistlerin ilgisini çekiyor. Artvin’e gittiğinizde birçoğunu görmek isteyeceğiniz yerleri bir araya getirdik.
Murgul Damar Karagöl
Murgul ilçesi sınırları içerisindeki damar beldesi sınırları içerisinde bulunan göl önemli doğal alanlar içerisinde yer almaktadır.
Ardanuç Bulanık Köyü
Köyün adı Cumhuriyet’ten önce Longetğev’dir. Türkler, 93 Harbi öncesi Ermenilerle birlikte köyü paylaşmışlar,ekseriyetle Rabat’ta yaşayan Ermeniler ticaretle uğraştıkları ve zanaatkar oldukları söylenirdi. Savaş döneminde köyü terk ederek Anadolu’nun içlerine göç eden yerli halk Sivas Suşehri, Tokat Niksar ve Amasya’ya yerleşip barış anlaşması yapılınca 15-20 yıl sonra köylerine tekrar geri dönmüşler, Ahıska ve Gagavuz Türkü oldukları sanılmaktadır. Gürcü ve Ermeni kültüründen etkilenmiş çoğu yöresel isimler Gürcüce, Ermenice, Rusça ve azda olsa Lazca’dan etkilenmiştir. Lazca’da Arı iğnesi veya iğne deliği olan ‘lori’ veya ‘napuzar’ Ermenice veya Gürcüce düz tarla demektir.
Arhavi Arılı Köyü
İl merkezine 91 km, Arhavi ilçesine 15 km uzaklıktadır. Bütün evlerin taştan yapılmış olması ile mimari açıdan önemli özelliği bulunmaktadır. Daha çok coğrafi yapı ile temel yaşam çizgisindeki unsurları ön plana alarak yaptığımız bu sınıflandırma, şüphesiz ki pek çok yaşamsal ürün ile örneklendirilebilir. Bölge insanının coğrafyaya karşı mücadelesini, günlük hayatındaki zorlukları aşmada bulduğu çözümleri, barınma ve günlük ihtiyaçları için giriştiği arayışları, kısaca yaşama bakışını anlamada temel olgu sivil mimari yani evdir.
Aralık Köyü Köprüsü
Kitabesi bulunmayan yapı, muhtemelen 18. yüzyılda inşa edilmiştir. Köprü 28 metre uzunluğunda, 2.40 metre genişliğindedir. Aralık Köyü’nün yanından geçen dere üzerinde bulunan yapı, tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu köprüler grubundandır. Köprü gözü, iki kademeli kemerle vurgulanmıştır. Kemerde düzgün kesme taş, diğer kısımlarında moloz taş malzeme kullanılmıştır. Yol döşemesi de moloz taştır ve korkuluk duvarları sağlamdır. Günümüzde yayalara hizmet vermektedir.
Arhavi Mencuna Şelalesi
Arhavi ilçesine 17 km. uzaklıkta Küçükköy Kamilet mezrası mevkiindedir. Şelaleye, araç yolundan ayrıldıktan sonra 1 saatlik patika yolla ulaşılmaktadır.
Arhavi Plajı
Arhavi ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bölgenin önemli plajlarındandır.
Aros Yaylası
Yusufeli ilçesi Kılıçkaya beldesine 28 km mesafedeki Aros yaylasında her yıl temmuz ayının 2. hafta sonu festival düzenlenmektedir. Bu yayladaki Çimligöl de dikkat çekmektedir.
Arsiyan Yaylaları
Yalnızçam Dağları silsilesinin kuzeydoğu ucunda yer alır. En yüksek yerleri Kençiyan Tepesi ve Kanlıtepe’dir. Şavşat’ın Pınarlı, Demirkapı, Ilıca köyleri ile Ardahan’ın Posof ilçesi arasında kalır. Arsiyan Dağı’nda Şavşat’ın Cevizli, Yaşar , Saylıca ve Kayadibi köylerine ait yaylalar bulunur. Dört bir yanı göllerle kaplıdır. Dağcılık sporuna oldukça uygundur. Kuzeyinde ve batısında Gürcistan sınırı, güneyinde Ilıca Köyü, güney doğusunda Pınarlı Köyü, Cin dağı, doğusunda ise Posof (Kol Köyü) bulunur. Şavşat Arsiyan arasında ki yol düzenli çalışmaktadır. Arsiyan yaylası otuyla, suyuyla, balığıyla diğer yaylalardan farklıdır. Ayrıca tuz kayaları kömür madeni ve irili ufaklı çok çermik vardır.
Artvin Kalesi
Çayağzı mahallesinde bulunmaktadır. Erzurum–Samsun kara yolunun Artvin şehir merkezine çıkış sağlayan noktasında, Çoruh Nehri üzerinde bulunan Artvin Köprüsü’nün karşı yanında, ırmak tabanından 70 m. yükseklikte ana kayaya bağlanmış konumdadır. Kale içerisinde sarnıç ve şapel kalıntıları bulunmaktadır. Çoruh Nehri kıyısında Artvin şehrinin girişindeki bu kale, Bagrat (Gürcü) Kralı Büyük Oşet tarafından 937’de yaptırılmıştır. Kalenin eski ismi Livana idi. Bu kalenin kalıntıları üzerine VI. yüzyılda Osmanlılar yeni bir kale yaptırmış ve çeşitli dönemlerde de onarılmıştır. Küçük bir kale olup, kente girişi kontrol altında tutmaktadır. Askeri Bölge içerisinde yer aldığından bilgi verip, bir asker refakatinde ziyaret edilebilmektedir.
Artvin Kültür Evi
Ocak taşı yazısından evin Hicrî 1215 (Mîlâdî 1799) yılında Bicanoğlu Yahya Ağa tarafından yaptırıldığı yazmakta olup, Osmanlıca tapu kayıtlarında Artvin’in Orta Mahallesi’nde bir bâb-ı hâne ma’a bağçe (bahçeli konak) olarak geçen ve bir Osmanlı-Türk şaheseri olan yapı aynı muhitte bulunan şimdiki adıyla Orta Mahalle Camisi’nin yapımından yaklaşık 16 yıl sonra yapılmıştır. Ocağın sağ ve sol taraflarında yazıları yazan ustaların isimleri yazılıdır ki; taş, duvar ve ağaç üzerinde oymacılık sanatını işleyen, çizerek ve kazarak yazma tekniğini kullanan bu usta zanaatkarlarına o zamanlar “Hakkâk” denildiğinden, dikkat ederseniz yazma fiili de burada “Hakkâ” olarak ifade edilmiştir.
Atabarı Kayak Merkezi ve Mersivan Yaylası
İl Merkezine 18 km mesafede bulunan Atabarı Kayak Merkezi’nde telesiyej ve gondol lift kurulmuştur. 10 km mesafedeki Kafkasör Turizm Merkezinde konaklama, yaylada ise yeme içme imkanı vardır.
Aydınköy
Aydın Köyü (Danzot) Ardanuç İlçesinin en büyük köylerinden biridir. Rakımı 1600 metre olan köy merkezi, 1900 metreye ulaşan mezra ve yaylaları, 700 metreye inen bağlık mahalleri ile dört mevsimi bir arada yaşayan köylerdendir. İlköğretim okulu, açık olan az sayıdaki köylerden biridir.
Balcıoğlu Cami
Cami, kayıtlarına göre, yıktırılan eski caminin yerine, Hasan Ağa tarafından Hicri:1340 (M:1921) tarihinde yeniden yaptırılmıştır. Halen ibadete açık olan yapı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce 1994-1995 yıllarında restore edilmiştir. Balcıoğlu Mahallesinde bulunan cami, kuzeydoğu köşesinde günümüzde kullanılmayan Kuran Kursu, doğu yönünde şadırvan, batı yönünde ise hazire ile çevrilmiştir. Kare planlı ana mekan, dört ahşap destek üzerine oturtulan etrafı açık son cemaat yeri ve kuzeybatısındaki minareden oluşmaktadır. Yapı süsleme açısından oldukça sadedir. Günümüzde yapı, taş minare ve mihrabı dışında adeta yeni inşa edilmiş görünümü vermektedir.
Barhal Çayı
Artvin sınırları içinde yer alan Altıparmak (Barhal) Çayı, Kaçkar Dağları’nın güney yamaçlarından doğar, yaklaşık 40 km’lik bir mesafe kat ettikten sonra Yusufeli’nin 2 km. güneyinde Çoruh Nehri’ne karışır. Altıparmak Çayı, kano ve nehir kayağı için elverişli olup, yüksek dağlarla çevrili son derece güzel ve etkileyici bir vadi içinden akmaktadır. Dağlardaki karların bütün yaz boyunca erimesi nedeniyle, eylül ayına kadar suyun debisi yüksektir. Vadi, yaban hayatı açısından da çok zengindir. Altıparmak Çayı havzasına Artvin veya Erzurum üzerinden Yusufeli’ne gelerek ulaşılabilir. Yusufeli’nden itibaren 6. km’sinde Öğdem Deresi, Altıparmak Çayı’na karışmaktadır.
Barhal Kilisesi
Kilise üç nefli, bazilikal planlı olup, dıştan 28.55×8.65 m. ölçülerine sahiptir. Kilisenin doğu cephesi, düşey olarak iki farklı yüksekliğe, yatay ise üç kademeli bölümden meydana gelmiştir. Ortada apsis, yanlarda ise, pastoforion odalarının bu yöndeki cephelerini içermektedir. Cephenin merkezindeki üçgen alınlık, iki kademeli ve yuvarlak kemerli arkadlarla hareketlendirilmiştir.Cephede yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu pencerelere yer verilmiştir. Apsis cephesinin iki yanında bulunan prothesis ve diakonikonun cepheleri birbirine benzer olarak düzenlenmiştir. Üç basamaklı subasman üzerine oturtulan doğu cephe, farklı ölçü ve şekilden oluşan üç silme ile geçilen çatı ile sınırlanmaktadır.Güney cephe de üç basamaklı su basman üzerine oturtulmuş ve aynı çerçeve içerisinde ele alınmıştır.Cephe yüzeyi, iki katlı olarak karşımıza çıkar. Yapının cephe düzenlemeleri hemen hemen birbirine benzemektedir. Kilise bir dönem cami olarak kullanılmıştır. Bu nedenle, cephe yüzeylerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Yine, kuzey ve güneydeki kapılar moloz taş örgü ile kapatılmıştır. Orta nef çift pahlı, yan nefler ise tek pahlı çatı ile örtülmüştür. Orta nefin çatısı halen orijinalliğini muhafaza etmektedir. 20.34×15.10 m. ölçülerindeki iç mekan, farklı aralıklarda, dörderli simetrik olarak yerleştirilen, 16.5×1.65 m. ölçülerinde, sekiz adet haçvari serbest paye ile üç bölüme ayrılmıştır. Ortadaki nef daha geniş ve yüksek, yanlardaki birbirine eşit ölçülerde ve yüksekliktedir. Orta nefin doğusunu yarım daire şeklinde apsis çevreler. Apsis içten yuvarlak bir kemerle dıştan ise, dışa taşıntı yapmadan cephe duvarlarıyla kuşatılmıştır. Dört adet kare nişle hareketlendirilmiştir. Apsis yarım kubbe ile örtülmüştür. Apsisin iki yanında, ikişer kattan oluşan ve düzenlemeleri birbiriyle aynı olan, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı pastoforion odaları bulunmaktadır. Orta nefin batı bölümünde, dikdörtgen planlı, iki katlı galeri yer almaktadır. Orta nef doğu-batı doğrultusunda beşik tonozla örtülüdür. Yapının iç kısmında, bazı değişiklikler ve eklemeler olmuştur. Mihrap nişi, ahşaptan minber, vaaz kürsüsü eklenmiştir. Kuzey nef ahşap döşeme ve desteklerle ikiye bölünerek mahfil katı elde edilmiştir.
Berta Yaylaları
Merkez ilçeye bağlı Ortaköy (Berta) Bucağı halkı tarafından kullanılan toplu yaylalardır. Duganala Yaylası, Büyük Dağ Bikinala Yaylası, Kaçhal Yaylası ve Ak Pınar yaylalarından oluşmaktadır.
Beyazsu Yaylası
Borçka ilçe sınırları içerisinde olup yayla evlerinin ilginç mimari özelliği ile dikkat çekmektedir. Bol ve köpüklü akan kaynak suyundan dolayı bu ismi almıştır.
Yıldızlı Göl
Borçka İlçesi ile Beyazsu Yaylası arasındaki mesafe yaklaşık 50 kilometre, Artvin ile ise 82 km’dir. Yaylada kamp ve konaklama yapılacak yerler mevcuttur. İsmini yaylanın girişindeki beyaz köpükler çıkaran sudan alan yaylada TEMA’nın yardımıyla yapılan bir de pansiyon bulunmakta olup, 24 kişiye hizmet verebilecek kapasitededir. Bu yayladan iki saat uzaklıkta bulunan Yıldızlı Göl yürüyüş için elverişli alanlardır.
Bilbilan Karagöl
İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. 3200 metre rakımda bulunan bu göle ancak yaz aylarında gidilebilir. Şavşat, Dalkırmaz, Çiftlik, Savaş, Çavdarlı köyleri üzerinden veya Hanlı ve Karaağaç köylerinin yaylalarını geçerek göle ulaşabilmektedir. Çavdarlı, Savaş ve Hanlı köylerinin yaylalarının üstünde Yalnızçam dağlarının zirvesinde, Bilbilan yaylasının arka tarafında yer almaktadır. Üç büyük gölden oluşmaktadır. Muhteşem bir doğa görüntüsüne sahip olan bu gölün çevresinde yaz aylarının ortasında bile kar vardır. Bu göllerde dünyada nadir olarak yetişen kırmızı benekli alabalıklar bulunmaktadır.
Borçka Aralık Köyü
Atanoğlu Köyü ile birlikte Klaskur yöresini oluştururlar. Aralık Köyü,”Aşağı Klaskür” olarak da anılır. Borçka – Camili Karayolu üzerindeki ilk köy olan Aralık, Artvin iline 45 km, Borçka ilçesine 9 km uzaklıktadır.
Borçka Camili (Maçahel)
Camili (Macahel) Yöresi, 6 köyü içermektedir. Köyün eski ismi Hertvis’dir. Bu kelime, “Hevi” (dar ve derin dere/vadi) ile “irtvis” (karışma, birleşme) kelimelerinin bileşimi olup, “dereler/sular birleşiyor” anlamını taşır. Gerçekte ise Efeler deresi ile Uğur-Maral dereleri Camili’de birleşmektedir. Halen bucak yönetimi bulunmasa da Camili Köyü yörenin merkezi konumundadır. Camili Köyü’nde bulunan sağlık ocağı, PTT acentası, yatılı ilköğretim okulu ve jandarma karakolu diğer köylere de hizmet veren tek kuruluşlardır. Yöre köylerinin yerel idare birliği Camili Köyler Birliği’nin merkezi, Camili Köyü’dür.
Borçka Karagöl
1800’lü yıllarda bugünkü Klaskur yaylasının yakınında bulunan bir tepenin toprak kayması sonucu Klaskur deresinin önünü kapatması ile oluşmuş göllerdir. Zengin orman örtüsü ve flora çeşitliliği ile ilgi çekmekte olup kamp turizmi için İlimizdeki sayılı yerlerdendir. Ayrıca yöre halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı
Efeler Ormanı, sadece Türkiye‘nin değil, neredeyse bütün Avrupa’nın insan ile değmemiş ekosistemidir. Bilimsel olarak GEF-II projesi, sahada uygulanmıştır. Biyosfer Rezerv Alanlarına sahip olup, biyolojik çeşitlilik açısından zengindir. Saf Kafkas Arı ırkı için gen koruma havzasıdır.
3200 mm. yıllık yağış ve sürekli yüksek bağıl nemin egemenliği altında derin vadiler boyunca yükselen bakir bitki örtüsü ile bir Yağmur Ormanı Ekosistemi özelliğine sahiptir.
Cancır Yaylası
Şavşat ilçesi Maden köyü yaylası olup ilginç ahşap mimari yapısıyla dikkat çekmektedir.
Cehennem Deresi Kanyonu
Artvin-Ardanuç karayolunun 25. km. sinde yer alan Ardanuç Kanyonu, ilgi çekici doğal yapısı ile ilimizdeki görülmeye değer yerlerdendir.
Cehennem Deresi Kanyon Vadisi, Ardanuç ilçe merkezinin 7 km kuzeybatısında ve Artvin-Ardanuç kara yolunun 25. km’sinde bulunmaktadır.
Vadi tabanı Ardanuç ilçesinde nispeten geniştir. Cehennem Deresi tipik bir kanyon vadidir. 500 m. uzunluğunda 70 m. genişliğinde ve 6 m. derinliğindedir. Ardanuç suyuna açılır. Dünyada sayılı kanyon vadileri arasında yer alır.
Amerika’nın Arizona eyaletine bağlı bulunan Grand Canyon’dan (Büyük Kanyon) sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonudur.
Cehennem Deresi Kanyonu, dağların arasında oluşmuş bir coğrafi yapıdır. Yani kanyonun en derin yeri deniz seviyesinden çok yüksektir. Kanyona gitmek istediğiniz zaman bazı taşlı ve dik patikaları takip etmeniz, tek kişinin bile zor sığacağı yollardan geçmeniz gerekiyor. Hatta bazı aralıklardan tek tek geçerken, elde bir sopa veya zil, gürültü çıkarmanız gerekiyor ki bu güzelliğin bekçiliğini yapan hayvanlar, özellikle yılanlar sizin dost olduğunuzu anlasın, zarar vermesin. Bu çetin koşullardan geçtikten sonra eşini belki de göremeyeceğiniz, Karadeniz dağlarının size sunduğu mükemmel bir doğa olayına şahit oluyorsunuz.
Ciha Kalesi
Arhavi ilçesinin zirvesinde kayalara oturtulmuş bu kalenin Cenevizliler döneminden kaldığı söylenmektedir. Etrafındaki ağaçlar o kadar sıktır ki kaleye geçilebilmesine izin vermemektedir. Yapıldığı tarih kesinleştirilememiştir ve günümüze kadar ancak sur kalıntıları ulaşabilmiştir. Kale hem sahil tarafına hem de iç kesimlere hakim bir konumdadır ve stratejik bir öneme sahiptir.
Çavdarlı Yaylası
Şavşat İlçesi Çavdarlı Köyü tarafından kullanılan ve köye 10 km mesafede olan yayladır.
Çoruh Nehri
Çoruh nehri ve Barhal Çayında, Haziran–Ekim ayları arasında rafting, katamara ve kano gibi su sporları yapma imkanı bulunmaktadır. Çoruh Nehri, dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biridir. Yöre her yıl dünyanın her tarafından gelen, rafting, kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporlarını yapan yerli ve yabancı turistleri ağırlamaktadır.
Çurisbil Yaylası
Temiz havası, serin sularıyla cana can katan yaylalar Ardanuç’un vazgeçilmezlerindendir. İlçe merkezinin 15 km uzaklıktaki Konaklı köyü sınırları içerisinde yer alan Çuruspil yaylası dört tarafı ormanlarla çevrili geniş ova şeklindedir. Her yıl Temmuz-Ağustos aylarında düzenlenen Çuruspil festivali Ardanuç halkının kaynaşmasını sağlamakta ve Ardanuç’u sosyal kültürel olarak tanıtmaktadır.Her yıl temmuz ayının 3. hafta sonu düzenlenmektedir.
Dolishane Kilisesi
Merkez İlçeye bağlı Hamamlı Köyü’nde bulunmaktadır. Artvin-Şavşat kara yolunun Berta köprüsü mevkiinden kuzeybatı yönüne doğru 6 km.lik yol ile gidilmektedir. Kitabesine göre X. Bagratlı Kralı Sumbath tarafından yaptırılmıştır. XVI. yy sonralarında bir bölümü cami olarak da kullanılan manastırdan, günümüze sadece kilisesi ulaşmıştır. Manastır Kilisede bulunan kitabelere göre İberya Kralığı’nın Tao-Klardjethie’de 954-958 tarihleri arasında krallık yapmış olun Sumbath tarafından Mimar Gabriel’e yaptırılmıştır. XIV. yy’a kadar manastır olarak faaliyetini sürdüren yapı, XVI. yy’da camiye dönüştürülmüştür. 1958 yılında kısmen tamir geçirerek son şeklini almıştır. Günümüze ulaşan iki adet kitabesi bulunmaktadır. Manastır olarak inşa edilen yapının günümüzde sadece kilisesi mevcuttur. Yapı dıştan 20.20×13.20 m ölçülerindeki doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen; içten ise serbest haç planına sahiptir. Yapı günümüze sağlam denilebilecek bir şekilde ulaşmıştır. Kilisenin doğu cephesinde pastoforion odaları ve apsisin yüzeyleri bulunmaktadır. Üçgen alınlıklı apsis, cephesinin ekseninde yuvarlak kemerli ve dikdörtgen formlu penceresi bulunmaktadır. Batı cephesi batı haç kolu ve her iki yanında bulunan ek mekanlardan oluşmaktadır. Ekseriyeti yıkılmış olan cephenin üçgen alınlığa sahip olduğu orta ekseninde tahrip olmuş kapısı ve pencereleri bulunmaktadır. Kuzey cepheye gelince bu cephe kuzey haç kolu, prothesis ve yan mekan yüzeylerinden oluşmaktadır. Haç kolları çift pahlı pastoforion odaları ve yanlarda bulunan mekanlar tek pahlı çatılarla örtülmüştür. Yapı süsleme açısından hayli zengindir. Mimari, plastik ve fresko şeklindeki süslemeler mevcuttur. Kabartma şeklinde ayakta duran kral figürünün iki eliyle tuttuğu kilise maketini sunma olayı işlenmiştir. Yine simetrik olarak yerleştirilmiş, birbirine bakışımlı olarak duran melek figürleri bulunmaktadır. Diğer bir kabartma ise üçgen biçimli blok taşın üzerine işlenen insan maskından ibarettir. Yine güney haç kolu cephesinde “Güneş Saati” kabartması bulunmaktadır. Ancak, söz konusu saat sonradan çalınmıştır. İç duvarlarda fresklerle süslenmiştir. Ancak, yapı Kiliseden Camiye çevrilirken buradaki freskler badana ile kapatılmıştır. Yine yer yer freskli süslemelerin varlığı gözlenmektedir. Beden duvarları dolgu duvar tekniğinde örülmüştür.
Dörtkilise
Yusufeli ilçesinin 4 km. güneybatısında Tekkale köyünde olup köyden 7 km. sonra mezra yolu üzerinde bulunmaktadır. Manastırın 9. yüzyılda Gürcü Kralı David tarafından yaptırıldığı, yapı topluluğuna bakıldığında bir Rahibe Okulu olduğu anlaşılmaktadır. Manastır; çan kulesi, yemekhane, seminer odası ve şapelden oluşmaktadır. Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benzemektedir. Yöredeki Ortaçağ dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtmaktadır.
Esbeki Manastır Kompleksi
Artvin, Yusufeli, Darıca Köyü, Havuzlu Mahallesi, Esbeki Kalesinin batısında yer almaktadır. Manastır, kilise, şapel, gözetleme kulesinden oluşmaktadır. Etrafı surlarla çevrelenmiştir. Manastırın günümüze ulaşan kitabesi bulunmamaktadır. Üç nefli bazilikal planlı manastır kilisesinin örtü sistemi dışında kalan kısımları ayaktadır. Yapı yöredeki kiliseler içerisinde en fazla tahrip görenlerin başında gelmektedir. Apsis içerisinde freskolara rastlanmaktadır. Duvarlar büyük boyutlu, kaba yontulmuş taşlarla örülmüş, arada ince harç kullanılmıştır. Bu yapı tekniği ile kilise 9. yüzyıla tarihlenmektedir.
Kilisenin güneyinde tek nefli, iki katlı mezar şapeli bulunmaktadır. Doğu batı doğrultusunda beşik tonoz örtüye sahiptir. Dıştan tuğla kaplıdır. Doğu ve batı duvarlarında birer adet mazgal pencere açıklıkları yer almaktadır. Kuzeyde ve batıda farklı dönemlere ait sur duvarları, gözetleme kulesi, tek nefli şapel manastırın diğer yapılarıdır. Günümüze mezar şapeli dışında oldukça harap bir şekilde ulaşmıştır.
Ferhatlı Kalesi
Bu kale Ardanuç´un 5. km batısında Ferhatlı (Ahıza) Köyü´nde bulunmaktadır ve Ferhat ile Şirin´in efsanesinin geçtiği söylenmektedir.
Kitabesi bulunmayan yapı, Ardanuç Kalesi ile aynı tarihte İberya Kralı Vahtang Gorgasal tarafından 5. yüzyılda onarılarak, günümüze ulaşması sağlanmıştır. Daha öncesi ve sonrasına ait önemli bir bulgu bulunamamıştır.
Yapı, Ardanuç ilçesine çıkmadan, Ardanuç suyunun kenarında, vadi paralelinde yükselen ana kaya üzerine inşa edilmiştir. Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde “Harbe Kalesi” olarak bahseder. Sur duvarlarının bir kısmı ayaktadır. Moloz taş kullanılarak yapılmıştır. Günümüze harap şekilde ulaşmıştır.
Gevhernik Kalesi
Bu kale Ardanuç Adakale Köyü´nün hemen yakınında bulunmaktadır.Hemen bu kalenin diğer bir isminin “Gevhernik” olmasının nedenini aşağıda açıklayalım.
Bu kalenin çevresinde gümüş madenleri olduğundan,bu kale maden ve cevher anlamına gelen “Gevheri Nik” kalesi ismiyle de anılmaktadır.
5.yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bu kale Gürcü krallarına ve Çıldır atabeylerine başkentlik yapmıştır.1551 yılında kaleyi Osmanlılar ele geçirmiş ve 1562 yılında da Kanuni Sultan Süleyman tarafından onarılmıştır.Hatta bu onarımı anlatan bir kitabesi bile bulunmaktadır. Gevhernik Kalesi,dışkale-içkale yapılaşmasının çevredeki tek örneğidir.Kale günümüze kadar çok hırpalanmıştır,dış kale harap durumda olsa da iç kale özelliğini hala korumaktadır.Şu anda harap durumda olan kale, yetkililerin desteğini beklemektedir. Oldukça harap bir şekilde günümüze ulaşmıştır.
Hamzet Kilisesi
Yusufeli’nin girişinde Çoruh Nehri’nin güney yakasındaki kayalıklar üzerindedir. Kilise, yıkılmış durumda günümüze ulaşmıştır. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, içten ve dıştan beşik tonozla örtülmüştür. İçte naosu sınırlayan apsis tam bir yarım daire şeklinde değildir.
Hatila Vadisi Milli Parkı
Hatila Vadisi’nin genel karakteri; V tipi, dar tabanlı, genç vadi özelliğindedir. Vadi boyunca litolojik farklılıklardan kaynaklanan eğim kırıkları ortaya çıkmıştır. Bu eğim kırıkları, akarsuda şelalelerin oluşumunu sağlamıştır. Vadinin orta ve yukarı ağzında çok zengin ve yoğun olan vejetatif örtü; bünyesinde çok çeşitli bitki türlerini barındırmaktadır. Bitki türleri içerisinde endemik karakterde olanlarda vardır. Bu türlerin sayısı 500’ü geçmektedir.
İbrikli Kilisesi
Literatürde adına rastlanmamakla birlikte yöredeki diğer Hıristiyan dini mimarisine yakın benzerlik gösterdiğinden yapı, muhtemelen Ortaçağ dönemi içinde Bagratlılar zamanında inşa edilmiştir. Hangi tarihe kadar işlevini sürdürdüğü bilinmeyen kilise, yörenin İslamlaşmasından sonra herhangi bir amaç için kullanılmamıştır. Günümüzde harabe bir durumdadır. Günümüze ulaşan veya kayıtlara geçen kitabesi bulunmamaktadır.
Birkaç evden oluşan mahallenin güneydoğusunda bulunan çayır içinde yer almaktadır. Etrafı ağaçlarla çevrilen ve adeta gizlenen kilise, oldukça küçük boyutlu olup, serbest haç plana sahiptir.Haç kolları dıştan iki pahlı çatıya sahiptir.Haç kollarının arasında kalan orta mekanın üzerinde yapıya göre abartılmış yükseklikte silindirik gövdeli ve üstü konik külahlı kasnak bulunmaktadır. Kansak gövdesinin her birinin ekseninde yuvarlak kemerli, dar, uzun ve dikdörtgen formunda dört pencere bulunmaktadır.
Girişi batıdan olan kilisenin içi iki bölümden oluşmaktadır. Batı kısmında üzeri doğu-batı doğrultusunda tonoz örtülü mekan ve bunun devamında asıl mekan yani naos gelmektedir. 4.40×4.40 m. ölçüsündeki naos, köşelerdeki duvar payelerine iki kademeli kemerler yardımıyla oturtulan, pandantif geçişli ve yüksek kasnaklı kubbe ile örtülmüştür. Naosun kenarlarındaki haç kolları oldukça kısa tutulmuş olup, üstleri tonoz örtüye sahiptir.Kilisenin vurgulanması gereken en önemli yanı freskli süslemeleridir. Naos bölümünde burayı tabandan tavana kadar kuşatan çeşitli freskli süslemeler görülmektedir.Burada Aziz figürlerinin yanı sıra Tevrat ve İncil’den seçilmiş çeşitli dini konulu sahneler işlenmiştir. Kahverengi, mavi, yeşil ve sarı renklerin hakim olduğu süslemeler iyi işçiliğe sahiptir. Ancak günümüzde hayli harap olmuştur.
İrsa Yaylası
İl merkezine 35 km mesafede olan yayla; Merkez ilçeye bağlı Erenler Köyü (İrsa) halkı tarafından kullanılmaktadır.
İskender Paşa Cami
İskender Paşa Camisi, belki de Artvin’de yapılan ilk camidir. Cami 3.Halife Hz. Osman döneminde,7.yüzyılda Müslüman Araplar tarafından yapılmıştır. 1551 yılında Ardanuç Kalesi’ni fetheden Erzurum Beylerbeyi Çerkez İskender Paşa tarafından onarılmıştır çünkü cami Akkoyunlular’dan sonra kullanılmaz hale gelmişti. Bu onarımdan sonra cami 1553 yılında ibadete açılmıştır. Çerkez İskender Paşa,caminin sürekliliğini koruyabilmesi için,mahallinde yaptırdığı gelir getiren bazı ticari eserleri camiye bağışlamıştır. 18.yüzyılda camiye sürekli yardımda bulunan Hasan Efendi tarafından onarılmıştır. Caminin batısında,Osmanlı zamanında inşa edilen 3 tane türbe bulunmaktadır. Bu türbede gömülü kişilerin Ahıska Çıldır Beylik ailesinden kişilerin olduğu tahmin edilmektedir.
Caminin dışa yansımayan 4 ahşap direk üzerine oturtulmuş kubbesi ise oldukça ilginçtir. Halen Cami olarak işlevini sürdürmektedir.
İşhan Kilisesi
Köyün içinde, düz bir arazi üzerinde yer alan manastır, günümüze kilise ve kuzeybatı yönde bulunan şapelle ulaşmıştır. Yine kilisenin batı haç kolunun, kuzey cephesine bitiştirilmiş ek mekanı bulunmaktadır. Manastırın odak noktasını teşkil eden haçvari planlı olup, dıştan, 34.95×20.75 m. ölçülere sahiptir. 35 m. uzunluğunda 20.75 cm. genişliğinde olan yapı, kubbeli bazilikal plan tipindedir. Kilisenin doğu cephesi üç kademeli bölümden oluşmaktadır. Dışta, dehlizin alt katı ile yanlardaki pastoforion odalarına ait ortak cephe bulunmaktadır. Ortada apsis, ve dehlizin üst katına ait oda cepheleri, içte ise kuzey ve güney haç kollarının bu yöndeki cephelerinden oluşmaktadır. Kilisede yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu, at nalı biçiminde kemerlerle kuşatılan pencereler bulunmaktadır. Kilisedeki üçgen alınlıklı bölüm çeşitli yükseklikteki arkadlarla hareketlendirilmiştir. Bu arkadlar iki kademeli sivri kemerlerden oluşmaktadır. Kemerlerde kaval silmelerle kuşatılmıştır. Kemerler kademelenme yapan duvar payelerine oturtulmuştur. Kuzey ve güney haç kollarındaki cepheler bu tür unsurlarla hareketlendirilmiştir. Güney cephede dışta kalan üçgen alınlık ve bu yöndeki yüzeylerdeki arkadların düzenlenişi doğu cephesindekilerle aynıdır. Orta arkadın ekseninde düz atkı taşlı, iki kademeli yuvarlak kemerden oluşan, taç kemerle olan 1.95 m genişlikle dikdörtgen bir portal bulunmaktadır. Batı cephe, batı haç kolu, kuzeydeki ek mekan, kuzaybatı ve güneybatı köşe odaları ile kuzey ve güney haç kollarının bu yöndeki cephelerinden oluşmaktadır. Cephe, diğer bölümlerde olduğu gibi kendi içinde dört farklı kademelenme yapmıştır. Batı cephesinin en dışta kalan kısmı, üçgen alınlığa sahiptir. Batı haç kolunun yüzeyini içermektedir. Burada da doğu cephesinde olduğu gibi yüzey, üçlü arkadlarla hareketlendirilmiştir. Yine burada da, yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu pencereler bulunmaktadır. Pencerenin üstü öncekilerinden farklı olarak, iç bükey olarak yarleştirilmiş bir şerit ve üzerinde iki kademeli korniş bulunmaktadır. Pencerenin altında 1.95 m genişliğinde yuvarlak kemerli dikdörtgen formlu kapı bulunmaktadır.Kuzey cephe, kuzey haç kolu, kuzey doğu yan mekan, kuzey batı ek mekan, prothesis, dehlizlerin üst katı ve kuzey batı köşe odasının bu yöndeki yüzeylerinden oluşmaktadır. Yapının üstü, üçgen alınlıklı kısımlardan meydana gelen mekanlar çift pahlı, diğer tüm birimler ise tek pahlı çatı ile örtülmüştür. Merkezi mekanın üzeri kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe üçgen prizmalarla oluşturulan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuştur. Kasnak içten kubbe, dıştan konik külaha sahiptir.
Kaçkar Turizm Merkezi
Doğu Karadeniz Bölgesinin en yüksek sıra dağlarında yer alan Kaçkar turizm merkezinde bulunan endemik bitkiler yerli ve yabancılar tarafından ilgiyle izlenmektedir. Kaçkar dağlarının eteklerinde bulunan Yaylalar Köyü ve Altıparmak köylerinde köylüler tarafından işletilen Pansiyonlar bulunmaktadır.
Kafkasör Turizm Merkezi
Tertemiz havası, göz kamaştıran doğal güzelliğiyle kafa dinlemek için oldukça müsait bir yer olan Kafkasör Yaylası’nda konaklamak için ufak boyutlarda, bungalov olarak adlandırılan evler bulunmaktadır. Yaylaya tatil yapmak, şehrin stresini üzerinizden atmak gibi amaçlar dışında eğlenmek içinde gidebilir. Her yaz mevsiminin başlarında düzenlenen yayla festivallerine katılarak, civar yörenin kültürel ve sanatsal değerlerini öğrenmenin yanında oldukça eğlenceli bir gün geçirebilir. Boğa güreşleri,halk oyunları ve canlı müzik, festivale oldukça renk katar.
Karçal Dağları
Beyazsu Yaylası, Gorgit Yaylası, Klaskur Yaylası yaylaları ile birlikte yöredeki her köyün bir yaylası bulunmaktadır. Türkiye ile Gürcistan arasında yer alan dağlarda yer alan bu yaylalar, geçit kuşlarının göç yolları üzerinde bulunması, endemik bitki çeşitliliği ve uygun trekking parkurları ile Artvin’deki görülebilecek yerlerdendir.
İl Merkezine 25 km. ile 65 km arası uzaklıkta olan bu yaylalara Artvin merkezinden kiralanacak bir araçla ulaşım sağlanabilir.
Türkiye’nin kuzeydoğu ucunda, Artvin ili sınırları içinde kalan dağ silsilesi. Borçka ile Şavşat ilçelerini birbirinden ayırır. Bu dağlar, Çoruh ve Berta Vadileri ile Gürcistan sınırına kadar uzanır. En yüksek yeri 3.428 metredir. Buzul ve buzul göllerinin de bulunduğu Karçal Dağları, özellikle trekkingciler için gözde yerlerdendir.
Gürcistan sınırında yer alan Karçal Dağları biyolojik çeşitlilik açısından Türkiye’nin en önemli yerlerindendir. Doğu Karadeniz ılıman kuşak karışık yapraklı ormanlarının en iyi örneklerine sahip olan Karçal Dağları’nın en önemli özellikleri, ani yükseklik değişimleriyle ortaya çıkan ekosistem çeşitliliği, yüksek endemizm oranı ve zengin yaban hayatıdır.
Bitki coğrafyası açısından, Avrupa-Sibirya Floristik Bölgesi’nin “Kolşik” bölümünde yer alan Karçal Dağları, WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından belirlenen, küresel düzeyde korunmada öncelikli “200 Ekolojik Bölge”den birisi olan “Kafkasya ve Kuzey Anadolu Ilıman Kuşak Ormanları” sınırları içinde kalmaktadır. Conservation International (CI), Dünya Bankası ve GEF gibi uluslararası kuruluşlar da Kafkasya Bölgesini, dünyanın en zengin ama tehlike altındaki 25 karasal “ekolojik bölge”sinden biri olarak göstermektedir. Bölge, Avrupa ve Orta Asyayı içine alan coğrafyadaki en geniş doğal yaşlı orman ekosistemlerine sahiptir.
Kemalpaşa Plajı
35 KM. kıyı bandı bulunan Arhavi ve Hopa ilçelerinde, yazın deniz turizmi yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Özellikle 2 km.lik plajı bulunan Hopa/Kemalpaşa Beldesinin, Doğu Karadeniz Bölgesinin en güzel plajlarına sahip olması nedeniyle, bir çekim merkezi konumundadır.Hopa ilçesi Kemalpaşa Beldesi sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Kirazlı Köyü Kaya Odaları
Şavşat İlçesi, Kirazlı Köyünde bulunmaktadır. Meskun mahalden uzakta sarp bir kayalıkta yer alır. Kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmadığından hangi tarihte yapılmış olabileceği kesin değildir.
Kocabey Kışlası
Şavşat ilçesine 15 km. uzaklıkta olup, Sahara Karagöl Milli Parkı sınırları içinde bulunmaktadır. Kocabey Kışla Evleri kendine özgü ahşap mimari özellikleri ile ilgi çekmektedir. Bu yörede her yıl Temmuz ayının 4. haftasında Sahara Pancarcı Festivali düzenlenmektedir. Kışlada Kamp ve Karavan turizmi yapılabilmektedir.
Madenköy – Şavşat
Eski ismi ile Bazgiret olarak adlandırılan ve yeni ismi ile Maden Köyü olarak geçen köy, Artvin ili, Şavşat ilçesine bağlıdır.
Kesin olarak bilinmemekle birlikte, Bazgiret adı vadideki bitki örtüsünden esinlenerek verildiği tahmin edilmektedir. Diğer bir olasılık ise, vadiye ilk yerleşen ailenin şimdiki Çimen soyadı yani gürcüce ise Bezgi-yent olarak geçen soyun olması sonucu, Bazgiret adının bu aile adından türemiş olabileceği de söylenebilir.
Maral Şelalesi
Borçka ilçesine bağlı Maral Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Mersivan Kayak Merkezi
Artvin Şehir Merkezine 16 km uzaklıkta, 1750 rakım yükseklikte, 800 m. uzunluktaki pist, kuzeye bakması nedeniyle uzun süre kayak yapmaya müsaittir. Kafeterya, sporcu soyunma odaları ve otopark mevcuttur.
Okumuşlar Köyü Sit Alanı
Eski adı Boselt olan Okumuşlar Köyü Artvin merkezine bağlı bir köydür. Köyde bir adet kale ve bir adet kilise bulunmaktadır. Şarbiyet şehri denen eski bir şehir kalıntısı vardır. Burası Artvin Merkezde Ağıllar ve Okumuşlar köyü arasında bir mezrada yine yöre halkının bulduğumuz manastır topluluğudur. Manastır yemekhane, bir kilise kalıntısı, iki şapel ve daha kazı yapılmadıkça ortaya çıkarılamayacak çok sayıda yapı kalıntıları vardır. Yakınında Boselt ve Ustemel adı verilen biri kale diğeri gözetleme kulesi bulunmaktadır. Sit alanına 1996 yılında tescil işlemi yapılmıştır. 1999 yılına kadar bu bölgede ve yakınındaki Şakurada tekrar araştırma çalışmaları yapılmıştır. Sonuçta yapı dönemi 3. dönem olarak saptanabilmiştir. En erken yapı dönemi de 9. yüzyılın ortaları ya da ikinci yarısı denebilir. Böylece 1951 tarihli Grıgolhauslao’ın el yazmasında adı geçen manastırın dönemine uymaktadır. Ayrıca konumu, plan tipi, yapım özellikler, duvar tekniği bütün bu mimari verilerde o dönemi bize vermektedir. Bu nedenle bu yapıyı; o dönemin ismine bakarak, Şarbet, Şarbiyet şehrini de düşünerek buranın yüzyılı aşkın bir süredir aranan Şatberdi Manastırı olabileceği düşünülmektedir.
Opiza Manastırı
Manastırın günümüze ulaşan kitabesi yoktur. Yazılı kaynaklardan edinilen bilgiye göre buradaki yapılar ilk kez, Ardanuç Kalesi’ni İberya Krallığı merkezi haline getiren Kral Vahtang Gorgaslan (449-499) tarafından kurulur. VII. Yy.’da Müslüman Arapların bölgeye yönelik akınları sırasında tahrip edilir. Daha sonra, Rahip Gripor Kanzda tarafından, Bagratlı Krallarından I. Aşot’un (786-830) yardımlarıyla yapı topluluğu yeniden onartılarak, XVI. yy.’a kadar işlevini sürdürmüştür. Günümüzde oldukça harap bir halde olan manastır herhangi bir amaç için kullanılmamaktadır.Köyün girişindeki meyilli arazinin düzeltilmesi sonucu elde edilen alan üzerinde kurulan manastır; kilise, şapel ve diğer yapılardan oluşmakta olup, zamanımıza oldukça harap bir vaziyette ulaşmıştır.Kilise manastırın odak noktasını oluşturmaktadır. Kilise serbest haç planlı olup, 24.80×10.40 m. dış ölçülere sahiptir.Kilise, yöredeki kiliseler içerisinde en fazla tahrip olmuşların başında gelmektedir. Kilisenin kuzey cephe duvarı, batı cephe duvarının bir bölümü, pastoforion odalarının bir kısmı haricinde tüm mimari elemanları yıkılmıştır. Bu yüzden mevcut kalıntılarla kilisenin cephelerini ayrıntılı bir şekilde tanımlayabilmek oldukça zordur. Ancak yapı ile ilgili literatüre geçmiş araştırmalar bize tanımlamada kolaylık sağlamaktadır. Şapel, kilisenin batı haç kolunun güneybatı cephesinde, bu kolun yarısı kadar ebatta, tek neften oluşmaktadır. Üç adet kapısı bulunmaktadır.Bu kapılarla narteks ve kilise ile irtibatlandırılmıştır. Şapelin doğusunda bulunan yuvarlak formlu apsis, dıştan düz cephe duvarıyla sınırlandırılmıştır. Güneydoğu ve doğu duvarlarında birer adet yuvarlak kemerli ve dışa doğru daralan, dikdörtgen formlu pencere açıklıkları yer almaktadır. Doğu-batı doğrultusunda, beşik tonoz örtüye sahiptir. Şapelde herhangi bir süslemesi günümüze ulaşamamıştır. Malzeme ve teknik açıdan kilise ile benzeşmektedir.
Papart Vadisi
Karçal Dağları Önemli Doğa Alanı bitki örtüsü haritası Doğu Karadeniz ılıman kuşak karışık yapraklı ormanlarının en iyi örneklerini barındıran bölgenin en önemli özelliği yoğun ormancılık faaliyetlerinden uzak kalmış doğal yaşlı ormanları içermesidir. Alan, ani yükseklik değişmeleriyle ortaya çıkan ekosistem çeşitliliği, yüksek endemizm oranı ve zengin yaban hayatıyla dikkat çeker. Bölge, çoğunlukla bozulmadan kalmış yaprak döken ve iğne yapraklı ormanlarını,boylu çalı topluluklarını, yüksek dağ çayırlarını, sarp kayalık ve dağ zirve bitki topluluklarını içerir. 400-1.300 metre arası karışık, 1.500-2.300 metre arasında ise iğne yapraklı ormanlar baskındır.
Porta Manastır Kilisesi
Artvin Merkez ilçeye bağlı Pırnallı köyünün Bağlı mevkiinde bulunmaktadır. Kral 1.Aşot’un torunu Prens Khaouli tarafından 896-918 tarihleri arasında yaptırılmış, Kral Gürgen (918-941)’in saltanat yıllarında son şeklini almış olduğu kabul edilmektedir. Bir çan kulesi, bir şapel ve bir çeşmeden oluşmaktadır. Manastır’ın yerleşim planına bakıldığında Tao Klarjheti bölgesinin o dönemlerdeki en önemli kültür ve dini merkezi olduğu anlaşılmaktadır.
Rabat Kilisesi
Ardanuç ilçesine bağlı 17 km. mesafedeki Bulanık köyü, Çamlık (Rabat)mahallesinde bulunmaktadır. Yapı yöredeki Kiliselerle benzerlik göstermektedir. Ortaçağ döneminde bölgeye hakim olan Bagratlı Krallığınca yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
Ortaçağ mimarisinde özellikle içteki planı dışa yansıtan üçgen nişler kullanılmıştır. Üçgen nişler bölge mimarisinde çok ender olarak kubbe kasnağında kullanılır. Nişlerin sayılarının pencere açıklarından fazla olmasına bu kilisede rastlanır. Her iki cephesinde kabartma bitki motifi bezeli kesme taşlar bulunmaktadır.
Diğer adı Rabat olan Bulanık Manastırı,Ardanuç ilçesine bağlı Bulanık Köyü’nün Çamlık Mahallesi’nde bulunmaktadır. Bulanık Köyü’nün Ardanuç ilçe merkezine olan uzaklığı 17 km’dir. Manastırın 10.yüzyılda veya 11. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.Bulanık (Rabat) Manastırı içerisinde bulunan gizli geçitlerle Bulanık deresine uzanmaktadır;fakat bu geçitlerin birçoğu birtakım nedenlerden dolayı zarar görmüştür. 16.yüzyıl sonunda terk edilmiştir.Günümüze sadece kilise bölümü ulaşabilmiştir.
Sahara Karagöl Milli Parkı
Orman örtüsü ladin ve göknarlardan meydana gelmiştir. Alt zonlarda sarıçam da bulunmaktadır. Ayrıca Antropojen step karakterindeki alanlar da bu kesimde geniş yer kaplamaktadır. Parkın çevresinde Alpin Zonu’na ait bitki türleri yer almaktadır. Ender manzara güzellikleri, kültürel rekreasyonel ve turistik potansiyele sahiptir. Milli Park içerisinde halk arasında Karagöl olarak adlandırılan bir göl bulunmaktadır. Göl kenarında özel sektör tarafından işletilen 20 kişilik konaklama tesisi bulunmaktadır. Bu yörede her yıl Temmuz ayının 4. haftasında Sahara Pancarcı Festivali düzenlenmektedir.
Salikvan Yaylası
Yusufeli ilçesi ile Arhavi ilçesi arasındaki zirvede bulunan bu yaylada her yıl Ağustos ayının 1. hafta sonu şenlik düzenlenmektedir.
Sarıbudak Köyü (Melo) Şehitliği
Artvin merkez ilçeye yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Sarıbudak Köyü (Melo) Şehitliği’nde Birinci Dünya Savaşında Sarıbudak (Melo)’daki ileri hudut karakolumuz Mart 1915 tarihinde Ruslar tarafından baskına uğramış ve yapılan mücadelede şehit düşen 9 asker’in mezarı bulunmaktadır. Mezar taşlarında isimleri bulunmayan meçhul askerlerin yattığı şehitlik 1997 tarihinde 211. Hudut Alay Komutanlığı tarafından şehitlerimizin gömülü olduğu yer şehitlik haline getirilmiştir.
Sateve Yaylası
Şavşat İlçesi Meydancık beldesine bağlı yaylada her yıl temmuz ayının 2. hafta sonu Gevrek Festivali düzenlenmektedir.
Satlel Kalesi
Şavşat İlçesi Söğütlü Mahallesinde bulunmaktadır. Plan tipi açısından, Bagratlı kalelerine benzemektedir. Osmanlılar döneminde de kullanılan kalenin sur duvarlarının büyük bir bölümü ayaktadır. İçinde sarnıç ve şapel kalıntıları bulunmaktadır.
Yapının kitabesi bulunmadığından, kesin olarak hangi tarihte inşa edildiği bilinmemektedir. Plan ve mimari özellikleri bakımından, Bagratlı Krallığı Kalelerine benzemektedir. Bu benzerlik dikkate alınarak, IX. y.y’da inşa edilmiş olduğu söylenebilir. Kale, Artvin-Şavşat kara yolu üzerinde, Şavşat İlçe Merkezine yaklaşık 2 km. kala, Söğütlü Mahallesi sınırları içerisinde, yüksek bir ana kayanın üzerine kurulmuştur. Kale toplam olarak, 3360 m²’lik alana sahiptir. Kalenin kuzeyden batıya doğru devam eden bölümünde, surlar yok denecek kadar azdır. Doğudan başlayıp, batı ucuna kadar devam eden çevresinde ise, yaklaşık 13.00 m’ye kadar yükselen 4 adet ve dikdörtgen formdaki, silindirik burçlarla, bunların yarısına kadar çıkan surlar yer almaktadır.
İç mekanda, kalenin güneybatı surunda, dışa burç şeklinde yansıyan, 6.10x 5.35 m ölçülerinde, 15 m. yüksekliğinde ki silindirik planlı kule, karşımıza çıkmaktadır. Asıl mekandan günümüze, 8.00x 4.80 m. ölçülerinde, dikdörtgen planlı ve üstü iki pahlı çatılı şapel kalıntısı ile hemen kuzeybatısında ana kayaya oyulan bir sarnıç ulaşmıştır. Kalenin doğu yönünde, birbirine bitişik olarak düzenlenmiş, 2.4 m genişliğinde, dikdörtgen planlı, üstü tonozla örtülmüş iki burç yer almaktadır. Orta duvarında dışa açılan küçük bir pencere bulunmaktadır. Hemen yanındaki mekanda ise, 6.70x 3.75 m. ölçüsünde, 0,85 m. genişliğinde, dikdörtgen formlu, kapı yer almaktadır. İç kısmı bozulan ve üst duvarları yıkılan kule, yaklaşık 7.00 m. yüksekliktedir. Kalenin tüm birimlerinde moloz taş ve kireç harcı kullanılmıştır.
Satlel Kilisesi ve Mezarlığı
Şavşat (Merkez), Söğütlü Mahallesi’nde yer almaktadır. Değişik zamanlarda onarımlar geçirdiği anlaşılan yapı, muhtemelen Ortaçağ Dönemi’nden sonra kilise olarak inşa edilmiştir. Daha sonra, kilise büyütülmüştür. 1923 yılında kilise camiye çevrilmiştir. Günümüzde herhangi bir amaç için kullanılmamaktadır. Vakıf arazisi üzerinde bulunmakta olup, etrafı Osmanlı döneminden kalma hazire ile çevrilmiştir. Kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen çerçeveden oluşan yapı, dıştan 15.75×11.75 m. ölçülere sahip olup, karmaşık bir plan arz etmektedir. Kuzeyde ve güneyde dikdörtgen planlı iki mekan bulunmaktadır.
Tüm yapı, dıştan kuzey güney doğrultusunda çift pahlı çatıyla örtülmüştür. Yapı, plastik ve freskli süsleme açısından sadedir. Ancak doğu cephesinde, haç motiflerinden oluşan plastik süslemelere yer verilmiştir.
Şavşat Cevizli Köyü
Cevizli, Şavşat ilçesine bağlı ve ilçeye 13 km uzaklıktaki bir köy olup eski adı Tibet’tir. Köydeki bazı insanların misal Terzioğulları mahallesindeki bazı kişilerin Uygurlara benzer göz yapısı vardır. Ayrıca Turutlar mahallesi bir Kıpçak boyunun ismini taşımaktadır ki bu kökeni gösteren bir işarettir. Artvin-Erzurum-Ahıska ve Ardahan Kıpçak Türklerinin yaşadığı yerlerdeki Türk kültürü gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Eski Türklerin yaşam biçimi olan yaylacılık,Tibetliler tarafından hala devam ettirilmektedir. Gürcistan’ın özerk cumhuriyeti Acaristan sınırındaki Arsiyan Yaylasına çıkılmaktadır. Geçmişte güçlü şekilde yapılan yaylacılık artık yok olmaya yüz tutmuş vaziyettedir. Yazılı kaynaklara göre yapı, 899-914 yılları arasında bölgeye hakim olan Bagratlı Prenslerinden Aşot Koukhi döneminde yaptırıldığı anlaşılan ve yontma taştan yapılmış dört yüzeyden ibaret olan çatısının her yüzeyinde “Koç heykeli” bulunan İç mekanda “Havari” figürleri mevcut olan kilisesi ve ahşap evleri ile dikkat çekmektedir.
Tekkale Manastırı
Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benzemektedir. Yöredeki Ortaçağ Dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtmaktadır.Manastır, kompleks bir yapı olup, Kilise, Trapeza ve seminer odasıyla bu yapı topluluğunun güney doğusunda ayrı olarak inşa edilen şapelden oluşmaktadır. Manastır dört farklı yapıdan oluştuğu için, tarihi kaynaklarda olduğu gibi, günümüzde de “Dört Kilise” olarak anılmaktadır. Kilise, Manastırın odak noktasını teşkil eden yapı üç neftli bazilikal planlı olup, dıştan 28.40×18.65 m ölçülere sahiptir. Kilisenin doğu cephesi düşey olarak iki farklı yüksekliğe, yatay olarak üç kademeli bölümden oluşmaktadır. Ortada apsis, yanlarda ise, pastoforion odalarının bu yöndeki yüzeylerini içermektedir. Üçgen alınlıklı bölüm iki kademeli, yuvarlak kemerli arkadlarla hareketlendirilmiştir. Cephede simetrik olarak düzenlenmiş yuvarlak kemerli dikdörtgen formlu pencereler bulunmaktadır. Cephenin her iki yanında Prothesis ve diakonikon düzenlenmiştir. Kuzey cephe iki katlı olarak karşımıza çıkar. Alt kat kuzey yan nef ve prothesis, üst kat ise orta nefin bu yöndeki yüzeylerinden meydana gelmiştir. Batı cephe, genel düzenlenmesi doğu cephesiyle aynıdır. Ancak, buradaki cephenin alt bölümüne, dikdörtgen planlı narteks eklenmiştir. Cephe her üç nefin bu yöndeki yüzeylerinden oluşmaktadır. Yapının güney cephe düzenlemesi tümüyle kuzey cepheyle aynıdır.Orta nef çift pahlı, yan nefler ise, tek pahlı çatı ile örtülmüştür. Yapının tüm çatısı bozulmuştur. Özellikle orta nefin güney kanadı en çok etkilenen bölümdür. İç mekanda simetrik olarak yerleştirilen sekiz haçvari serbest paye üç nefe ayrılmıştır. Ortadaki nef daha geniş ve yüksek yanlardaki birbirine eşit ölçülere sahiptir. Orta nef beşik tonozla örtülmüştür. Nefin doğusunda dikdörtgen planlı bema yer alır. Bemayı yarım daire şeklinde apsis çevreler. Apsis dışa taşıntı yapmadan, yarım kubbe ile vurgulanmıştır. Apsisin iki yanında ikişer kattan oluşan, düzenlemeleri aynı olan dikdörtgen planlı pastoforion odaları bulunmaktadır. Alt kattan seyyar birer merdivenle çıkılan üst kat pastoforion mekanlarının her biri ikişer dikdörtgen planlı, birer ise armudi formlu hücrelere sahiptir. Yapı, çeşitli nedenlerden dolayı, tahribe uğramıştır. Yapıda, zengin olmasa da, mimari plastiğe halen bir bölümü günümüze ulaşan freskli ve doğal boyadan oluşan süslemelere rastlanmaktadır. Cephede kabartma olarak yapılan süslemeler, geçme şeklindeki çeşitli geometrik ve bitkisel motiflerden oluşmaktadır. Kilisenin süsleme açısından önem arz eden freskleri tüm olumsuzluklara rağmen, günümüze ulaşmıştır. Apsiste yer almaktadır. Aziz Nino’nun olabileceği vurgulanan elinde bazilikal planlı bir Kilise ile birlikte sunulan fresko hala canlılığını muhafaza etmektedir.
Tibeti Kilisesi
Kaynak: Türkiye Kültür Portalı / https://www.cnnturk.com/video/saglik/acikta-satilan-sutteki-riskler?utm_content=buffer4fce3&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer