ADA ÜLKESİ MALTA’YA YOLCULUK
Malta, takımadalar ülkesi olduğu için size bütün adalardan bahsetmek istiyorum. Akdeniz’in güney kısmında bulunan Malta, oldukça şirin adalardan oluşuyor. Malta’da ziyaret sezonu mart ayında başlıyor. Malta üç büyük, iki küçük adadan oluşuyor. Üç büyüklerden Malta, Gozo ve Comino arasında en büyük ada ise Malta adası olarak geçiyor. Küçükten büyüğe doğru adaların boyutlarına bakacak olursak. Comino sadece 2 km2 , Gozo 68 km2 ve en büyük ada olan Malta adası ise 237 km2 büyüklüğünde.
Malta, dümdüz bir ülke. Burada dağ görmek neredeyse mümkün değil. En yüksek yerleri tepelerden oluşuyor. En yüksek tepe ise 258 metre civarında. Burada dağ olmadığı için yüksekten akan bir şelale ve akarsu da görmeniz olası değil. Bu adanın öyle büyük ormanları da yok, belirli ağaç toplulukları var desem daha doğru söylemiş olurum. 137 km uzunluğundaki harika kıyıları, güzel koyları, limanları ve göz kamaştıran kumsallarıyla, Malta tam bir turizm cenneti. Malta ekonomik sorunlar yaşamayan, halkın refah düzeyinin iyi konumda olduğu bir ülke. Burada hiçbir evsiz insan yaşamıyor. Buraya gelen turistler herhangi bir hırsızlık ve gasp olayıyla karşılaşmayıp rahatlıkla tatilini geçirebilir.
Malta’da sanayi ve üretim olmadığı için, gelirlerinin %97’si turizm ile sağlanıyor. Turizme çok önem verdikleri için yapılmış olan tesisleri ve eğlence için tasarlanmış yerleri görmek mümkün. Burada yaşayıp da ülke dışına çıkmamış insanlar don ve kar yağışıyla hiç karşılaşmıyorlar. Malta nüfusu en son sayıma göre 450 bin civarında, yani neredeyse bizim ülkemizde ortalama bir ilin nüfusu kadar. Denizi, kumu, güneşi, temiz havası ve muhteşem tarihiyle Malta’yı gezmeye ne dersiniz?
Valletta
Malta’nın başkenti olan Valetta, zamanında Osmanlı saldırılarından korunmak için yüksek surlarla çevrilen kale içi yerleşimi olan bir yerdir. Kale ve şehirde bulunan yapılar, adada çıkarılan sarı renkteki kalker taşından yapılmış. Genelde burada bulunan evlerin panjurları ahşap cumbalı ve her cumba farklı renge boyanmış. Yapıların mimari görünüşü ve estetik çizgisi gerçekten şahane görünüyor. Valletta içini yarım günde gezebiliyorsunuz.
Manoel Tiyatro Salonu
Valletta’da bulunan tiyatro oldukça küçük ama bir ok adar da görkemli bir yapı. 1731 tarihinde yapılan tiyatro ismini burayı inşaa ettiren Şovalye Antonio Manoel de Vilhena’dan alıyor. Burası tarihi dokusu ve mimarisiyle adeta sizi geçmişe götürüyor. Tavanda bulunan işlemeler, küçük balkonlar ve mobilyaları ile burası size nostalji yaşatabiliyor.
Saint John (Aziz John ) Katedrali
1572 tarihinde yapılan Katedral motifleri, işlemeleri ve mimari yapısı ile harika bir eser niteliğinde. Barok tarzında yapılan kolonların işlemesi çok etkileyici görünüyor. Yapımı 5 yıl süren Saint John Katedrali büyük bir titizlik ve incelikle yapılarak ihtişamlı görüntüsünü almış.
Üç Şehir
Yan yana yapılmış olan ve birbirini sırasıyla rahat bir şekilde gezebileceğiniz Vittoriosa, Cospicua ve Senglea şehirleri tarihi bir öneme sahip. Bu üç şehirde yaşam çok eski zamanlarda Fenikeliler ile başlamış. Bu şehirleri en güzel şekilde gezebilmek için kıyıdan gondola binerek, 3 şehri gezebilir ve güzel kareler yakalayabilirsiniz.
Şehirlerin dışında bulunan kulelerde kulak, göz ve burun figürleri var. Bunlar duyuyorum, görüyorum ve kokunuzu alabiliyorum anlamlarını ifade ediyor. 2. Dünya savaşında bombalanan bu 3 şehir 1950 ve 1960 tarihlerinde tekrar inşaa edilmiş ve eski yapılar restore edilmiş.
Rabat
Tarihi bir yapıya sahip olan şehir, dağınık ama küçük olduğundan hemen gezilebilecek bir yapıya sahip. Burada göreceğiniz en ihtişamlı yapılar Saint Paul Kilisesi ve yeraltı mezarlığı olacak. Biraz da ara sokakları gezerek farklı mimari yapıları ve buraya özgü mekanları gezebilirsiniz.
Popeye Köyü
Burayı hikayelerde ve hayallerdeki köy olarak nitelendirsem yanlış söylemiş olmam. Eski evler, plaj, fırın, mezarlık her şeyi düşünülerek yapılmış olan köy, aslında bir film stüdyosu. Hepinizin bildiği ”Temel Reis Popeye” filmi burada çekilmiş. Buraya geldiğinizde bu köyü gezebilir ve kendinizi bir masal kahramanı olarak hissedebilirsiniz. Popeye köyü harika bir plaja sahip olduğu için, burada denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Plaj demişken köye doğru giderken de karşınıza Malta’nın en güzel plajı olan Mellieha çıkıyor. Dilerseniz burada bir mola verip denize girebilir ve sonra Popeye Köyü’ne doğru yola koyulabilirsiniz.
Mdina
Çok sessiz olan ve sokakları oldukça boş görünen Mdina’nın nüfusu sadece 400 kişi. İki saat içinde buranın tüm sokaklarını girip çıkarak bitirebiliyorsunuz. Sokaklarda evlerin mimari yapısı ve güzelliği dikkatinizi çekecek. Burası orta çağ döneminden kalma mimari yapısı çok güzel bir şehir. Buraya geldiğinizde Mdina Saint Paul Katedrali’ni ziyaret edebilirsiniz. Şehir içinde faytona binebilir ve minyatür trenle burayı gezebilirsiniz. Burada gümüş ve cam eşya satan yerleri de gezebilirsiniz.
Marsaxlokk
Burası taştan yapılmış evleri ile şirin bir balıkçı köyü. Burada bulunan tekneler rengarenk ve iki tarafından göz resmi çizilmiş. Göz çizilmesi nazara karşı yapılan bir gelenekmiş. Pazar günleri bu köyde bir pazar kuruluyor ve insanlar haftalık alışverişlerini genelde buradan yapıyorlar. Köyü gezmeyi pazar gününe planlaya bilirseniz böylece yöresel pazarlarını da görmüş olursunuz. Deniz kenarında oturabileceğiniz ve birşeyler yiyebileceğiniz cafe ve restoranlar mevcut. Köy oldukça sessiz ve huzur bulabileceğiniz bir yer.
Malta Dil Okulları
Malta ülkemizde dil okullarının bilinirliğiyle meşhur olan bir yer. Malta’da hizmet veren ellinin üzerinde, dil okulu bulunuyor. Özellikle Malta’ya Türkiye’den düzenlenen dil okulu organizasyonları, azımsanmayacak kadar fazla.Düzenlenen dil kurslarının organizasyonunu yapan aracı firmalar, öğrencilerin rahatı için her şeyi düşünüyorlar. Malta’ya gittiğinizde bir yandan ingilizce öğrenebilir, diğer yandan da burayı gezebilirsiniz.
Ne Yenilir?
Malta’da et severlere üzülecekleri bir bilgi vermek istiyorum. Burada pek hayvancılık olmadığı için, et ve et yemekleri bulmak biraz zor. Burada en fazla tüketilen et tavşan eti. Buradaki insanlar genelde evlerinde ve bahçelerinde tavşan yetiştiriyor. İtalyan kültüründen etkilenen Malta’da İtalyan yemekleri özellikle pizza ve makarna çok fazla mekanda bulabilirsiniz. Burada en iyi yiyeceğiniz yemekler deniz ürünleri diyebilirim. Balık restoranlarında taza taze çıkan ve Maltaya özgü sosların tadına bakabilirsiniz.
Nasıl Gidilir?
Malta’ya gidebilmek için Schengen vizesi almanız gerekiyor. Malta’ya deniz yolu ve havayolu ile ulaşmanız mümkün. Ülkemizden Malta’ya aktarmasız olarak uçabilirsiniz.